Bu aralar
Gri bulutlarım sık ziyarete geliyor
Yanlış yerdesin
Yanlış yoldasın
Der gibi.
Bense onların gelişini yadırgayıp,
Kendimi hırpalayıp,
Suçlu hissediyorum;
Kalbimin ağırlaşması,
Zihnimin bulanması,
Hevesimin azalması
Suçmuş gibi.
Mutlu ve coşkulu olmak
Görevmiş gibi.
Ama kendimi ve bulutlarımı
Bıraktıkça açıyor güneşlerim,
Sessizce durup kalbimi dinledikçe
Aydınlanıyor parmak uçlarım.
Özgürlüğümün peşinden giderken
Parlıyor yıldızlarım,
Ve boynuma sarılıyor
Gülümsememi ışıldatan
Çocuksu coşkularım.
İçin karanlıktaysa
Ve aklın karıştıysa
Mutluluğun azalıp
Soru işaretlerin arttıysa
Elindeki neyse bırak,
Sokağa at kendini.
Adımlarında bulacaksın
Kederinin panzehirini.
Yok, olmuyor mu?
Kapat kitapı defteri,
Eline yapışan telefonu.
Al önüne beyaz bir kağıt
Başla yazmaya,
Düşünmeden ve durmadan,
Fikirlerini ve sözlerini
Aman ha sakın
Yargılamadan.
Kağıdın olsun sokağın
Ve kalemin arkadaşın;
Ferahlayacaksın,
Ve ferahladıkça belirecek
Bulutların ardından ışık hüzmelerin
Yolun, durakların ve hedefin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder