Salı, Nisan 23, 2019

Dua

buz gibi bir oda
etrafımda ruhlar olsa da ben yapayalnız
kendi cenazeme gelmiş gibiyim
vicdan azabımın iki eli yakamda
bir tanecik yavrum ciğerimin köşesi
ömrümün ruhumun gönlümün bam teli
ona kıyamayıp kahrolarak 
Ama hiçbirşeyi de değiştiremeyerek
Geçiyor sanki ömrüm
Yanımda kilometrelerce uzakta bir ruh
Elimden tutacağına boğazımı sıkıyor
Ben öfkeli ben çaresiz ben hınçlı
Hangi dağa haykıracağımı bilmiyorum bu koca kahrı
Yavrumun hızuru kayıyor ellerimden her gün
Ve ben kendimi başarısızlıkların dibinde hissediyorum
Sanki kendi kuyumu kendim kazıyorum
Onun gözünde kendi kendimi güvenilmez dengesiz noktasına koyuyorum
Kahroluyorum, zorlanıyorum, bilmiyorum
Nasıl güdeceğim bu deveyi
Yavrumun varolduğu bu diyardan gidemiyorum
Allahım sen yol göster, beni doğru yola ilet
Yalvarırım kurtar beni bu dert bu illet

Cumartesi, Nisan 20, 2019

İnsan

Yol boyunca dizili elektrik direkleri
Bembeyaz bulutlar bebek elleri gibi
Yeşil çayırlar uzanır incelir
Hayat bir film şeridi
Başını çıkarırsın pencerelerden
Başka insanların hayatlarına
Başka zamanlarda varolmuş
Ağır akan zaman ve mevcudiyet
Duyguların hakkını vermek
Ve tane tane yaşamak her anı
Nedir ki peşinden koştuğumuz
Göz açıp kapayıncaya
İki nefes arasına
Sığabilmiş hayatlarımızda
Nedir paylaşamadığımız
İnsanoğlu kendini fazla önemsemeye meyilli
Boyundan büyük kederlere dalmaya
Anlam arayışından
Varoluşunun sebebini unuttuğundan
Hatırlamalı
Notalarla, boyalarla
Ağaç dallarında
Nehir boylarında
Doğada.