siyah yelkenime dökerdim
mavili pembeli hayalleri
hüznümü hayallerime boğardım
alt ederdim her defasında kederi
aynadaki polyanna prangalardı
içerimdeki felaket tellalını
iyimserliğin kural koyanıydım
bir gece uyandım, ve koştum, çok koştum
boğazım yandı soğuktan
boş ve karanlık evlerde aradım
kimsesizlere sordum umutlanışlarımı
yok dediler, kayboldular ortalıktan
öylece kalakaldım
eskiyi ve eskidekileri arardım
uyku bulutumun kıvrımlarında
bilinçaltı sandıklarımda
herşeyin bir bir kayboluşuna kızardım
üzülürdüm değişimin tekelinde yaşadığıma
sonra uyandım, yanılgıma uyandım
zaman aynı hızla akıyordu
yani bana hızlı ona yavaş
insanlar ölüyordu ve umutlar doğuyordu
kuşlar aynı yöne göçüyordu bir telaş
değişen tek bir şey vardı
ben, zamanı tutmaya çalışmakla meşgul, canhıraş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder