Cumartesi, Mart 29, 2008

Üc aylik iskence

Bugün
itibariyle
bitmistir.

Perşembe, Mart 27, 2008

Ic Dünyamda Mistik Misafir

Gunes'in batisi beyazdir.
Rengini aldigi solgun yuzeyin ortasinda bir hizma parlar.
Catik kaslar karamsar goruntuyu butunler.
Giyecegi mor cizmeler bile kendi renginden katamazlar.

Gunes'in dogusu siyahtir.
Uzerine kirmizi ve gri pastel karakterler dokulur.
Kimileri kafiyeli, kimileri kafiyesiz siralanirlar.
Cogu zaman kifayetsiz kalirlar.

Ogle saatleriyse toz pembedir.
Bir oraya, bir buraya kosturur durur.
Berlin'de bu zamanlar hava cok soguktur.
Hep onun icinde kalayim der ve hayatina devam eder.


by
fermata in mistic air


Benim bundan anladigim,

Ic dünya yolculari icin
Mesafeler anlamsizdir.
Iyiki de öyledir.

Cumartesi, Mart 22, 2008

Do-Re-Mi

Farkettim de, aniden sustugunda kulagima calinan bir melodi, yalnizligim yüzüme carpiliyor sanki, ruhum üsüyor. Kim demis müzik ruhun gidasidir diye? Müzik ruhun sicak yuvasidir bence!

Pazar, Mart 16, 2008

Ukalalik Serisi 4. Bölüm

Mecburiyetler
Kara bir kaya altinda ezilmekse
Bedenin yorgun, ruhun isyankar
Hayaller
Pembe bir buluta cikip ucmaktir,
Yüregin hafif
Zaman kayip
Huzurun payidar.

Apollon*'dan Masallar

Biz mi ucaklara düsmaniz
Ucaklar mi bizden kaciyor anlamadim.
Zamani tutayim diye paralandim
Tutamadim.
Bir de üstüne dalginliktan ne börekler yaktim.
Neyse ki Belcikali Truffe'lerim vardi
Kapima birakilmis
Kapim calinmadan kacilmis.
Ya da dost renklerle bilincalti resimlerim
Ben bilmeden yapilmis.
Zaman ucup gitse de,
Aslolan cocukca, sorumsuzca, hesapsiz
Anda mutlu olmakmis.

Special thanks to: *

Cumartesi, Mart 15, 2008

Alacak

Yol kenarindaki
Yagmur mazgallarini
Kumbara sanip
Harcligimi atardim
Bu yüzden en cok
Denizden alacakliyim.

Sunay Akin

Cuma, Mart 14, 2008

Anneme...

Annemin 43. dogum günü bugün.. Hayatina o kadar erken girmisim ki, beraber büyüdük der hep. Beraber yaslanalim istiyorum ben de, nasil beraber büyüdüysek. Cocukken her hareketini izler, herseyini cok begenirdim, onun gibi olmaya o zaman karar verdim. Her kiz cocugu gibi :) Daha konusmaya basladigim gün siralamaya basladigim bitmek tükenmek bilmeyen sorularima hep akilci cevaplar verir, tüm gevezeligime ragmen sabirla beni dinlerdi, kücük dünyama girmesi hicbir zaman zor olmadi.

Cocuk ruhumun pembe ülkesinde, zamansiz, kosulsuz saltanat sahibi, nur yüzlü kralicem, hayatimin her dönüm noktasinda yol gösterenim, emniyetli siginagim, süt limanim..
Ben de bir gün anne olursam, umarim senin gibi bir anne olurum canim annem, iyiki dogdun..
Bana bu siiri ezberletmistin hani, ama ben onu her okudugumda ikinci kitada hickirmaya baslar, siir bitince de sana sarilip aglardim. Ne icli cocukmusum dimi? :)

Annecigim seni ben
Ciceklerden yemisten
Sari sacli bebekten
Canimdan cok severim

Gitme hep yanimda kal
Beni kollarina al
Pembe gülden daha al
Yanagindan öperim...

Burnunun dibi

"En uzak mesafe ne Afrika'dir,
Ne Cin,
ne Hindistan,
Ne seyyareler
Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan.
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir

Birbirini anlamayan."

Demis sarap dostu bir sair.
Bir düsünür de kafa yormus buna dair
Fikirlerini yastik alti yapmis
Eflatun dünyasinda uyumus uyanmis
Demis uzak olan katedemedigindir,
Yakin olsa da varamazsin zahir.

Tuhaf kiz hak vermis düsünüre
Yer acmis balonunda bu fikre
Düsünmüs tasinmis,
Gülümsemis kendi kendine.
Cünkü anlayip anlatabildiginde insan,
Dünyanin bir ucu burnunun dibidir inan.

Perşembe, Mart 13, 2008

İz birakabilmek

Su dünyada,
Baska hayatlarda,
Havada, suda, toprakta.
Bütün ugrasimiz,
(B)iz kalsin diye degil mi?

Salı, Mart 11, 2008

Evvel zaman icinde

Genis zamanin hikayesi icimi isitir, istek kipi sıkıntılıdır.
Simdiki zaman sikayet kutusu, mis'li gecmis dedikoduludur.
Gelecek zamanin varligi, dilek sarttan sorulur.

Pazartesi, Mart 10, 2008

Huzur



Gün isigi, kus civildamasi midir;
dost isigi, ruh civildamasi mi?

Pazar, Mart 09, 2008

Thesis Drunk!



"Bir de sarhosken deneyeyim"
girisimini anlatir.

Thesis Christ!



Tez yazarken tecrübe edilen
sabir tasmasini anlatir.

Special Thanks to: FiMA

Cumartesi, Mart 08, 2008

Ukalalik Serisi 3. Bölüm

Sehir insanlarinin modern zaman hikayelerinde strestir adi. Sanki yeni bir kavrammis gibi. Halbuki ruh yorgunlugu insanligin varolusuyla yasittir. Insan ruhu yorulmaya hep savunmasiz, yorgunlugunu yorumlamaya hep hevesli olmustur cünkü.

Cuma, Mart 07, 2008

Sükut

Söylesem tesiri yok,
sussam gönül razi degil...
Fuzuli

Esin(ti)



Bos parfüm siselerinden vazgecemeyisim,
kapaklarini aralayinca
burnuma esen koku kalintisinda
sayisiz anlar,
sayisiz anilar bulusumdandir.

Perşembe, Mart 06, 2008

Hasret


Havasi desem solunmaz,
suyu desem icilmez.
Ruhunu özledim ruhunu...

Ayna ayna söyle bana...

George Herbert demis ki: "En iyi ayna eski bir dosttur." Sevdim bu deyisi. O zaman dostluk, iki tarafi parlak, sirsiz, tilsimli bir aynadir. Kolay bulunmaz. Iki kisi olmadan da ayakta durmaz.

Çarşamba, Mart 05, 2008

Berlin'de Gece

Delusion Angel

Daydream delusion, limousine eyelash
Oh baby with your pretty face
Drop a tear in my wineglass
Look at those big eyes
See what you mean to me
Sweet-cakes and milkshakes
I'm a delusion angel
I'm a fantasy parade
I want you to know what I think
Don't want you to guess anymore
You have no idea where I came from
We have no idea where we're going
Latched in life
Like branches in a river
Flowing downstream
Caught in the current
I carry you
You'll carry me
That's how it could be
Don't you know me?
Don't you know me by now?

David Jewell

Before Sunrise...

Salı, Mart 04, 2008

Ukalalik Serisi 2. Bölüm



Insanin "kendi"si
birbirine zit iki icsesten ibaret
degil midir? Evet öyledir.

Ukalalik Serisi 1. Bölüm

Kendinden kacmanin en iyi yolu kendinle barismaktir.

One Art

The art of losing isn't hard to master;
so many things seem filled with the intent
to be lost that their loss is no disaster.

Lose something every day. Accept the fluster
of lost door keys, the hour badly spent.
The art of losing isn't hard to master.

Then practice losing farther, losing faster:
places, and names, and where it was you meant
to travel. None of these will bring disaster.

I lost my mother's watch. And look! my last, or
next-to-last, of three loved houses went.
The art of losing isn't hard to master.

I lost two cities, lovely ones. And, vaster,
some realms I owned, two rivers, a continent.
I miss them, but it wasn't a disaster.

Even losing you (the joking voice, a gesture
I love) I shan't have lied. It's evident
the art of losing's not too hard to master
though it may look like (Write it!) like disaster.

Elizabeth Bishop

Firsat Dünyasi



Kapilari kapamak neden bu kadar zor,
cokluklari ruhunu yorarken?
Posted by Picasa

Zamanda Yolculuk


Saatlerden nefret ediyorum... Ardimda biraktiklarim beklemekle gectigi icin mi, önümde uzananlara hayallerim sigmayacak diye korkmaktan mi bilmem..